Osmanlı Padişahlarına Verilen İlginç Hediyeler9th Ocak 2019
Osmanlı döneminde padişahlara yüzlerce hediye gelmiştir. Bunların kimi saygıdan kimi de korkudan olmuştur. Ancak bazı hediyeler var ki, bu hediyelere anlam yüklemek oldukça güç. Bu hediyelerden en ilginçlerini içeriğimizde bulabilir, kendi yorumunuzu katabilirsiniz.
Genç Osman’a Hediye Edilen Gergedan
Evet, yanlış okumadınız! Genç Osman’a 1619 senesinde İran Şahı Abbas tarafından gergedan hediye edilmiştir. Elçisi Yadigar Ali tarafından getirilen gergedan; 100 deve yükü ipek, 4 fil ve vahşi hayvan postlarından oluşan değerli eşyalarla birlikte gelmiştir. Bu hayvanlar bazen Gülhane Parkı’na bazen de Bizanslılar’dan kalma boş binalara konulurdu. Çengelköy sahilinde fillerin dinlendikleri binalar ise günümüzde lokanta olarak hizmet veriyor.
II. Mahmut’a Hediye Edilen Zürafa
III. Mehmet ve IV. Murad’a verilen hediyeler arasında Afrika ormanlarından getirilen hayvanlar vardı. Ancak bunların en görkemlisi II. Mahmut’a hediye edilen zürafadır. Mısır Hıdivi Kavalalı Mehmet Ali Paşa tarafından II. Mahmut’a gönderilmiştir. Bu hediyenin amacı da padişaha yaranmak olduğu için söylenir. Zürafa, zarif yürüyüşüyle İstanbul sokaklarında boy gösterdikten sonra Çinili Köşk Meydanı’na getirildi. Birkaç ay sonra da Topkapı Sarayı’nın avlusunda vefat etmiştir. Osmanlı’da Hayvanat Bahçesi Osmanlı döneminde ülkeleri dolaşarak gösteriler yapan sirkler vardı. Bu sirkler, İstanbul’a da gelirdi. Sirk sahipleri, yaşlanmış ya da hastalanmış hayvanları yanlarında götürmez, bulundukları şehirlerde bırakırlardı. Yani yıllarca yanında çalıştırdıkları hayvanları işten atarlardı. Bu duruma el koyan Abdülmecid Han, hayvanları Gülhane Parkı’nda koruma altına almıştır. İşte Gülhane Parkı’ndaki hayvanat bahçesi bu şekilde oluştu. Sanıldığı gibi hayvanları zorla özgür ortamlarından alıp kafes hayatı yaşamaya mahkum etmemişlerdir. Osmanlı’da böyle bir anlayış asla olmamıştır.
II. Abdülhamid’e Hediye Edilen Boğa Heykeli
II. Abdülhamid, 1876’da tahta oturduktan sonra tren yolu ihalesini Almanlar’a verir. Dönemin Alman İmparatoru Kayser II. Wilhelm de teşekkür olarak Abdülhamid’de boğa heykeli verir. Sultanahmet Meydanı’nda verilen bu büyük boğa heykeli, simsiyah renkte ve kızgın şekildedir. Boğa, Yıldız Sarayı’nın has bahçesine konur. Yıllar sonra da Lütfi Kırdar Salonu’nun önüne taşınır. Oradan da Asya kıtasına getirilip Kadıköy İskelesi’nin karşısına konur. Şimdi ise Kadıköy Altıyol’daki meydandadır.
III. Murad’a Hediye Edilen Saatli Org
1.5 yılda tamamlanan ve 5 metre boyundaki saatli org, İngiltere Kraliçesi 1. Elizabeth tarafından dönemin padişahı III. Murad’a hediye edilmiştir. Orgun yapımı için Thomas Dallam görevlendirilmiştir ve Hector adlı gemiyle aylan süren bir yolculuk sonunda Topkapı Sarayı’na ulaşmıştır. Hatta yolculuk o kadar uzun sürmüştür ki, orgu taşıyan gemi İstanbul’a ulaştığında tahtta artık başka bir padişah vardır. III. Murad vefat etmiş, yerine de III. Mehmet geçmiştir. Bu nedenle de org, büyük bir törenle III. Mehmet’e takdim edilmiştir.
Yavuz Sultan Selim’e İğrenç Hediye
İran Şahı Şah İsmail, Yavuz Sultan Selim’e kıymetli taşlarla süslenmiş bir sandık hediye ediyor. Sandığın içinde de kadife kumaşlar, değerli taşlar, kıymetli atlas gibi hediyeler çıkıyor. Ancak sandıktan bir de kötü bir koku yayılmaktadır.
Sandığı iyice açıp bakıyorlar ve en alttaki bohçadan insan pisliği çıkıyor. Yavuz Sultan Selim herkese “Herkes düşünsün, buna lâyıkıyla bir cevap vermeliyiz” şeklinde emretse de, yine çözümü kendi buluyor. Yine aynı şekilde mücevher ve kumaşlarla bir sandık hazırlatıyor. İçine de İstanbul’da üretilen, en kaliteli gül kokulu lokumlardan bir kutu hazırlatıyor. Lokum altında da küçük bir pusula ve bir satır not iliştiriyor. İran şahı sandığı açıyor. Yayılan güzel kokudan sonra notu okuyor; “Herkes yediğinden ikram eder!”
Leave a Reply