Osmanlı Dönemine Ait 11 İlginç Yasak10th Aralık 2015
1299’dan 1923 yılına kadar dünyaya hükmeden Osmanlı Devleti, dönem dönem birbirinden ilginç yasakları da yürürlüğe koymasıyla biliniyor. Birçok döneme ait ilginç yasaklardan 11 tanesini okuyunca çok şaşıracaksınız..
1. Kadınların Eyüp’te kaymakçı dükkanına girme yasağı – 1573
16. yüzyılda özellikle Eyüp’te bulunan kaymakçılar çok meşhurdu. “Türbe ziyareti bahanesiyle bu dükkana gelip, erkeklere tanışan ve muhabbet eden kadınların olduğu” yönündeki iddia ve şikayetler üzerine kadınların kaymakçı dükkanına girmesi yasaklanmıştır. Eyüp kadısına gelen fermanda şunlar yazıyordu;
“Kaymakçı dükkânlarına bazı nisa taifesi kaymak yemek bahanesiyle girip oturup namahremler cem’olup hilafı şer’ işleri vardır diye Müslümanların haber verdiklerini bildirmişsin; bu babda ihmal caiz değildir; kadınlar kaymakçı dükkânlarına gitmeyecektir, gelen kadınların dükkâna alınmamasını dükkân sahiplerine şiddetle tenbih et, tenbihini dinlemeyen ve dükkanına kadın müşteri alan dükkân sahibini muhkem cezaya çarptır.”
2. Kadınların, erkeklere birlikte kayığa binme yasağı (1580)
“Bazı kadınların önceden anlaştığı erkeklerle buluştuğu” iddiasıyla 1580’den II. Abdülhamid dönemine kadar süren bir yasaktı. Kadınların, Haliç ve Boğaziçi’nde çalışan dolmuş kayıklara bile erkeklerle binmeleri yasaktı. Bu yasaktan sadece yaşlı kadınlar muaf ediliyordu. Kayıkçılar kahyasına gönderilen fermandan birkaç cümle;
“Bundan evvel de tenbih edilmişti; taze avretlerin levend taifesile kayığa girip gezmelerine mani ol ve bu hususu bütün kayıkçılara tekrar tekrar tenbih et.”
3. Çingenelere ata binme ve kısrak besleme yasağı (1595)
Çingenelerin yollarda şenaat ve fesat işledikleri gerekçesiyle 1595 yılında Divanı Hümayun’dan İstanbul Kadısı tarafından, çingene halkının şehir içinde ata binmesi ve kısrak beslemesi yasaklanmıştır. Bu yasak Rumeli bölgesinde de uygulanmıştır. Yasağın metni ise şöyledir;
“Çingene tayfasının ata binmesi ve kısrak beslemesi yasak edilmiş olup lazım geldikçe eşeğe ve arabaya bineceklerdir; muhalif hareket edenler siyaset olunurlar. Ona göre tenbih ve ilan eyleyesiniz.”
4. İstanbul’a bekâr erkeklerin girme yasağı (1826)
17 ve 18. yüzyılda İstanbul’da kefilsiz oturulamazdı. Ancak İstanbul’a Anadolu’dan ve Rumel’den gelen bekar erkeklerin kaldıkları odalarda fuhuş yaptıkları, şehirde kavga ettikleri, askeri darbelerde silahlı ayaklanmalar çıkardığı gibi olaylar yüzünden, 1826’da çıkan fermanla İstanbul’a bekar erkeklerin gelmesi yasaklanmıştır.
5. Evlerde yemek çeşidi yasağı (1821)
II. Mahmud tarafından uygulanmaya başlanan bu yasağın nedeni israf olarak gösterilmişti. Örnek olarak da devlet erkanının eğlencelerini, konaklarda ve yalılarda düzenlenen yemek davetlerini, Ramazan ayında türlü yemekler, tatlılar, börekler, türlü içeceklerle donatılan sofralar gösterilmiştir. Yasağın kısaltılmış hali şu şekildedir;
“…İsraf günahtır, bundan böyle evlerde nihayet beş türlüden yedi türlüye kadar yemek pişirilebilir, yedi türlüden fazla yemek pişirtilmeyecektir.”
6. Bekçilere davul çalma ve kahvehanelerde oyun oynama yasağı (1821)
1821 yılının Ramazan ayında, gece bekçilerinin davul çalması, mani ve beste söylemesi, kahvehanelerde herhangi bir oyun oynaması yasaklanmıştı. Bunun sebebi olarak da o dönem İstanbul’da yayılan veba hastalığına önlem almaktı. Ancak bu yasak, aynı hastalıktan Ramazan ayında 3 bin kişinin ölümüne engel olamamıştır.
7. Hamama giden gayrimüslimlere nalın giyme yasağı (1640)
Hamamlara giden, Müslüman olmayan (Yahudi, Ermeni, Rum vb.) kişilere, Müslümanlardan ayrılabilsin diye nalın giydirilmezdi. Ama Müslümanların da nalın giymeme ihtimaline karşın, fermana yeni bir madde eklenmiş ve gayrimüslümlere verilecek paştemallara birer halka takılması uygun görülmüştür.
8. Arnavutlara hamam tellakı olma yasağı (1730)
Lale Devri’nin sonunu getiren Patrona Halil İsyanı’nın lideri olan Arnavut Halil, Bayezid hamamında çalışan bir tellaktır. Bu sebepten dolayı olası bir isyanı önlemek için hamamlarda Arnavutlar’ın çalışması yasaklanmıştır. O tarihlere kadar İstanbul’un tüm hamamlarında görev yapan tellakların, artık tellak olmaması konusunda bir yasak yürürlüğe girmiştir. Yasağın metni şöyle başlar;
“…hamamlarda dellak ve natur alınmak iktiza ettikte Arnavud taifesinden kebir ve sagir ferdi vahidi uğartmayıp Anadolu yakasından gelme Türk uşaklarından ve nefsi İstanbul’dan zımmi cinsinden intihap olunup yarar kefilleri alındıktan sonra isim ve resimleriyle deftere kayıt…” diye devam eder.
9. Kiliselerde çan çalma yasağı (1856’ya kadar)
Osmanlı döneminde kiliselerdeki çanlar kaldırılmış, çan çalmaları yasaklanmıştır. Bu yasak, 1856’ya kadar devam etmiş ve bu yılda çanlar takılarak tekrar çalmaya başlanmıştır.
10. Konaklardan yalılara, yalılardan konaklara taşınma yasağı (1791)
Yasak, III. Selim döneminde ortaya çıkmış, Tanzimat döneminde son bulmuştur. Yazın, kendi mülkü olan ya da kirada oturdukları yalıları, canları istediği zaman terk edemez ve mevsime göre taşınamazlardı. Hükümet, önceden herkesin nerelerde oturacağını öğrenir, ona göre yılda bir kereye mahsus olmak üzere izin çıkarırdı.
11. Kahve ve kahvehane yasağı (1554)
Leave a Reply